SÖYLENİŞİ |
TÜRKÇESİ |
İNGİLİZCE YAZILIMI |
Gud morning |
Günaydın |
Good Morning |
Gud aftırnun |
Tünaydın |
Good Afternoon |
Gud Evıning |
İyi akşamlar |
Good Evening |
Gud nayt |
İyi geceler |
Good Night |
Helo |
Merhaba |
Hello |
Slip tayt |
Derin uyu |
Sleep tight |
Tu yu |
Sana |
To You |
Weyk ap |
Uyan |
Wake up |
end |
Ve |
And |
Ded |
Baba |
Dad |
SÖYLENİŞİ |
TÜRKÇESİ |
İNGİLİZCE YAZILIMI |
Enimıl |
Hayvan |
Animal |
Bet |
Yarasa |
Bat |
Dog |
Köpek |
Dog |
Foks |
Tilki |
Fox |
Liyon |
Arslan |
Lyon |
Lizırd |
Kertenkele |
Lizard |
Manki |
Maymun |
Monkey |
Danki |
Eşek |
Donkey |
Ket |
Kedi |
Cat |
Horsı |
At |
Horse |
Dak |
Ördek |
Duck |
Kok |
Horoz |
Cock |
SÖYLENİŞİ |
TÜRKÇESİ |
İNGİLİZCE YAZILIMI |
Dont go |
Gitme |
Don't go |
Kam hir |
Buraya gel |
Come here |
Let's go |
Hadi yapalım (gidelim) |
Let's go |
Kam onn |
Yapma ama olmaz ki |
Come on |
Fak off |
Siktir git |
Fuck off |
Go hid |
Git başımdan |
Go head |
Sit davn |
Otur |
Sit down |
Ap |
Kalk |
Up |
Davn |
Otur |
Down |
Siten dap |
Ayağa kalk |
Stand up |
Don't muv |
Kıpırdama |
Don't move |
Hen dap |
Eller yukarı |
Hand up |
SÖYLENİŞİ |
TÜRKÇESİ |
İNGİLİZCE YAZILIMI |
Vat's ap |
Naber ne var ne yok |
What's up |
So so |
Şöyle böyle |
So so |
Sür |
Tabii elbette |
Sure |
Honi |
Bal..tatlım canım |
Honey |
Diır |
Kıymetli değerli |
Dear |
Darling |
Sevgili |
Darling |
Bay bay |
Allahaısmarladık |
Bye Bye |
Vat hepınıd |
Ne oldu? |
What happened |
Si yu leytır |
Sonra görüşürüz |
See you later |
Tek keyı |
Kendine iyi bak |
Take care |
Şit! |
Kahretsin |
Shit! |
Hendsam |
Yakışıklı |
Handsome |
SÖYLENİŞİ |
TÜRKÇESİ |
İNGİLİZCE YAZILIMI |
Ohh may gad |
Aman Allahım |
Ohh My God |
Vat is tis? |
Bu nedir? |
What is this |
Vat taym is it |
Saat kaç |
What time is it |
Taym aut |
Zaman doldu (oyunda) |
Time out |
Sıtart |
Başlamak (oyunda) |
Start |
End |
Son |
End |
tı end |
Belli bir şeyin sonu |
The end |
Eni badi hiır |
Kimse var mı? |
Any body hear |
Du yu hiır tu me |
Beni duyuyor musun? |
Do you hear to me? |
Ver ar yu |
Neredesin |
Where are you? |
Vat du yu du? |
Ne Yapıyorsun, nasılsın |
What do you do? |
Hov ar yu |
Nasılsın |
How are you |
SÖYLENİŞİ |
TÜRKÇESİ |
İNGİLİZCE YAZILIMI |
Volk |
Yürü |
Walk |
Ran |
Koşmak |
Run |
Drayv |
Sürmek |
Drive |
Stop |
Dur |
Stop |
Törn left |
Sola dön |
Turn left |
Törn rayt |
Sağa dön |
Turn Right |
Veyt |
Bekle |
Wait |
Don't veyt tu mi |
Beni bekleme |
Don't wait to me |
Höri ap |
Acele et |
Hurry up |
Vat's sey |
Ne diyorsun |
What's say |
Hov maç |
Kaç para |
How Much |
Hov Meni |
Kaç tane |
How many |
SİMPLE PRESENT TENSE..GENİŞ ZAMAN
Sürekli olarak yaptığımız eylemleri
(giderim, koşarım, oynarım gibi) anlattığımız zaman dilimine geniş zaman denir.
Bu zamanın kalıbı şu şekilde yapılır.
Özne+zaman bildirgeyicisi+fiil+cümlenin diğer kısmı. Geniş zamanda zaman bildirgeyicisi Do ve Does'dır.
Zaman bildirgeyicisi olumlu halde kullanılmaz. Sadece fiile vurgu yapılmak istendiginde kullanılır ki
pek tercih edilmez. Bilindigi gibi ingilizce de cümle, soru cümlesi haline dönüştürülmek istendiginde zaman bildirgeyicisi
başa alınarak cümle, soru cümlesi haline dönüştürülür. Olumlu cümleler olumsuz hale dönüştürülmek istendiginde
zaman bildirgeçi not eki alır . Bu zamanda olumlu cümlelerde fiiller he she it öznelerinde s ya da es takısı
alır.
olumlu cümle
Söylenişi |
Türkçesi |
İngilizce Yazılımı |
Ay layk futbal |
Ben futbolu severim |
I like football |
Vi layk futbol |
Biz futbolu severiz |
We like football |
Yu layk futbol |
Siz futbolu seversiniz |
You like football |
Dey layk futbol |
Onlar futbolu severler |
They like football |
|
|
|
Hi layks futbol |
O futbolu sever (erkek) |
He likes football |
Şi layks futbol |
O futbolu sever (dişi) |
She likes football |
İt layks futbol |
O futbolu sever (cinsiz) |
İt likes football |
Olumsuz Cümle
Söylenişi |
Türkçesi |
İngilizce Yazılımı |
Ay dont layk futbol |
Ben futbolu sevmem |
I don't like football |
Vi dont layk futbol |
Biz futbolu sevmeyiz |
We don't like football |
Yu dont layk futbol |
Siz futbolu sevmezsiniz |
You dont like football |
Dey dont layk futbol |
Onlar futbolu sevmezler |
They don't like football |
|
|
|
Hi dasınt layk futbol |
O futbolu sevmez (erkek) |
He doesn't like football |
Şi dasınt layk futbol |
O futbolu sevmez (dişi) |
She doesn't like football |
İt dasınt layk futbol |
O futbolu sevmez (cinsiz) |
İt doesn't like football |
olumlu soru cümlesi
Söylenişi |
Türkçesi |
İngilizce Yazılımı |
Du Ay layk futbal |
Ben futbolu severmiyim |
Do I like football |
Du Vi layk futbol |
Biz futbolu severmiyiz |
Do We like football |
Du Yu layk futbol |
Siz futbolu severmisiniz |
Do You like football |
Du Dey layk futbol |
Onlar futbolu severlermi |
Do They like football |
|
|
|
Das Hi layks futbol |
O futbolu severmi (erkek) |
Does He likes football |
Das Şi layks futbol |
O futbolu severmi (dişi) |
Does She likes football |
Das İt layks futbol |
O futbolu severmi (cinsiz) |
Does İt likes football |
Olumsuz soru cümlesi
Söylenişi |
Türkçesi |
İngilizce Yazılımı |
Don't Ay layk futbal |
Ben futbolu sevmezmiyim |
Don't I like football |
Don't Vi layk futbol |
Biz futbolu sevmezmiyiz |
Don't We like football |
Don't Yu layk futbol |
Siz futbolu sevmezmisiniz |
Don't You like football |
Don't Dey layk futbol |
Onlar futbolu sevmezlermi |
Don't They like football |
|
|
|
Dasınt Hi layks futbol |
O futbolu sevmezmi (erkek) |
Doesn't He like football |
Dasınt Şi layk futbol |
O futbolu sevmezmi (dişi) |
Doesn't She like football |
Dasınt İt layk futbol |
O futbolu sevmezmi (cinsiz) |
Doesn't İt like football |
Söylenişi |
Türkçesi |
İngilizce Yazılımı |
Hay, Kesi. |
Merhaba, Kesi. |
Hi, Casey. |
Hello, Terri. |
Merhaba, Teri |
Hello, Terry |
Hovıs yur niv job? |
Yeni işin nasıl? |
How's your new job? |
Ar yu enjoying it |
Yeni işini seviyormusun? |
Are enjoying it? |
Yes, İt's grit. |
Evet, o harika. |
Yes, it's great. |
Vat du yu du? |
Ne yapıyorsun? |
What do you do? |
I vörk for London nivspepır. |
Ben Londra gazetesi için çalışıyorum. |
I work for London Newspaper |
Hovs skul thisı deys? |
Bugünlerde okulun nasıl? |
How's school these days? |
Ar yu in the sam klass as Vince end Sue? |
Vince ve Sue ile aynı sınıftamısın? |
Are you in the same class as Vince and Sue? |
İNGİLİZCESİ |
TÜRKÇESİ |
I 'm sorry, Bingo |
Özür dilerim, Bingo. |
Well, don't leave |
Pekala, ayrılma. |
I know a lot of people |
Ben bir çok insan tanırım (bilirim) |
Yes, I remember Melisa |
Evet, Melisayı hatırlarım. |
Well, you, don't really want to |
Pekala, sen cidden isteyemezsin. |
Oh, Mom.! |
Oh.. Anneciğim.! |
Anyway |
Herneyse |
Excuse me |
Affedersiniz |
Do you Know The author? |
Sen yazarı tanıyormusun (biliyormusun)? |
What? |
Ne? |
Look at my arms |
Benim kollarıma bak. |
I dont see anythink wrong. |
Ben yanlış hiç bir şey görmüyorum. |
I read your letter. |
Ben senin mektuplarını okurum. |
Actually |
Gerçekten |
Do you want to know about the baby? |
Bebek hakkında ne bilmek istersin? |
İNGİLİZCESİ |
TÜRKÇESİ |
Bye Bye Mummy |
Allahaısmarladık |
Good Bye Dear |
Güle güle, canım |
Hello Barbara |
Merhaba, Barbara |
Hello, Dad |
Merhaba baba. |
Good night grandad |
İyi geceler büyükbaba |
Good night Granny |
İyi geceler, büyükanne |
Good night dear, sleep thight |
İyi geceler canım, iyi uykular. |
Dog |
Köpek |
Bat |
Yarasa |
Lion |
Arslan |
Lizard |
Kertenkele |
Monkey |
Maymun |
Fox |
Tilki |
Seal |
Fok |
Horse |
At |
İNGİLİZCESİ |
TÜRKÇESİ |
An orange |
Bir portakal |
An ice-cream |
Bir dondurma |
A chair |
Bir sandalye |
House |
Ev |
A man |
Bir adam |
A woman |
Bir Kadın |
A bookcase |
Kitaplık |
A boy |
Bir çoçuk |
A girl |
Bir kız |
A dress |
Bir elbise |
A T- shirt |
Bir T-şört |
A road |
Bir yol |
A car |
Bir araba |
A ball |
Bir top |
An armchair |
Bir koltuk |
İNGİLİZCESİ |
TÜRKÇESİ |
Thank you. |
Teşekkür ederim. |
You're wellcome. |
Bir şey degil. |
What do you want? |
Ne istersin? |
Come here a minute. |
Bir dakika buraya gel. |
I don't know. |
Ben bilmiyorum. |
Bingo, come back here. |
Bingo, buraya geri gel. |
Come |
Gelmek |
Back |
Geri |
Here |
Buraya |
Want |
İstemek |
What |
Ne |
You |
Sen |
Please |
Lütfen |
Thank you very much |
Çok teşekkür ederim |
All right |
Pekala |
İNGİLİZCE DE ZAMANLAR |
TENSES (Zamanlar)
A) Simple: Do + V1
1.) Past (-di)
2.) Present (-ir)
3.) Future (-ecek)
B) Continuous: (-yor) Be + V1......ing
1.)
Past (-yordu)
2.) Present (-yor)
3.) Future (-yor olacak)
C) Perfect: (-miş) Have + V3
1.)
Past (-mişti)
2.) Present (-miş)
3.) Future (-miş olacak)
D) Perfect Continuous: (-mekte) Have Been + V1......ing
1.)Past
(-mekteydi)
2.)Present (-mekte)
3.)Future (-mekte olacak) |
İNGİLİZCE DE ZAMANLAR |
To speak: Konuşmak
***Not: Bir fiilin
mastarsız haline (to’suz) o fiilin birinci hali denir.
D) Perfect
Continuous: (-mekte) Have Been + V1......ing
-
The Present Perfect Continuous
Tense: I have been speaking. (Konuşmaktayım)
-
The Past Perfect Continuous Tense: I had
been speaking. (Konuşmaktaydım)
-
The Future Perfect Continuous Tense: I will
have been speaking (Konuşmakta olacağım)
Not: İngilizcede,
zaman ne olursa olsun bir cümlede yapılacak değişikliklerin hepsi
yardımcı fiil üzerinde yapılır.
Not: Formal yazışmalarda kesinlikle kısaltmalar yapılmaz.
Not: İngilizcede
bir olayın basit olması demek, continuous olmaması demektir.
Not: Bir olayın perfect olması demek iki olaydan öncekini vurgulamak demektir. Tek başına
bir perfect olaya nadiren rastlanır.
C) Perfect: (-miş) Have + V3
1.) The Present Perfect
Tense: I have spoken. (Konuşmuşum)
2.) The Past Perfect
Tense: I had spoken. (Konuşmuştum)
3.) The Future Perfect
Tense: I will have spoken. (Konuşmuş olacağım)
B) Continuous:
(-yor) Be + V1......ing
1.) The Present Continuous
Tense: I am speaking. (Konuşuyorum)
2.) The Past Continuous
Tense: I was speaking. (Konuşuyordum)
3.) The Future Continuous
Tense: I will be speaking. (Konuşuyor olacağım)
V1 V2
V3
Be: am, is, are.......was, were...........been
|
İNGİLİZCE DE ZAMANLAR |
Not: Her zamanda
üç yapıyı bir arada gösterip üzerinde farklılığı
görmek daha öğreticidir.
Continuous: Devamlı, devam eden.
Progressive: Kademe kademe gelişen.
Present: Şu an, hediye.
Not: Devamlı zamanları continuous ile ifade etmek daha uygundur. Con
tinuous’ları anlatırken “Be” fiilleri ve bunların
hallerinden bahsetmek verimliliği arttırır.
Not: Bir cümlenin
zamanını öğrenebilmek için ilk önce yardımcı fiillere
bakılır. Bu bize, bu cümlenin 4’lü gruptan hangisine gideceğimizi gösterir.
The student has been waiting for us.
My father will be repairing his car.
He had seen us.
We will have completed the study.
Not: Perfect’li
cümleler tek başlarına
bir yargı ile kullanılmaz. Daha iyi anlaşılsın diyebu cümleler verildi. Normalde bu cümleler
ingilizcede yoktur veya eksiktir.
A) Simple:
Do + V1
1.)
The Simple Present Tense: (Geniş zaman) Ali speaks.(Ali konuşur)
2.) The Simple
Past Tense: (Dili geçmiş zaman) Ali spoke.(Ali konuştu)
3.) The Future Tense: (Gelecek zaman)
Ali will speak. (Ali konuşacak)
İngilizler dilde kısaltmayı çok severler. İngilizcede temel zamanları
4 gruba ayırarak inceledik. Simple dışındaki gruplarda yardımcı fiillerle zamanları çekiyor
ve yardımcı fiillere bakarak cümlenin hangi zamanla kurulduğunu öğreniyoruz. Örneğin “have”
varsa perfect, “be” varsa continuous’tur diyoruz. Bu yüzden İngilizler, simple dışındaki
üç grupta |
İNGİLİZCE DE ZAMANLAR |
kısaltma yapamamışlardır.
I do
speak. (Konuşurum)
You do
speak
He does
speak
We do
speak
You do
speak
They do
speak
Simple zamanlarda
yardımcı fiil olmadan da hangi zaman olduğunu anlayabiliriz. Cümleye
bakarak “have” yok, perfect değil; “be”
yok continuous değil, o zaman simple’dır diye kolaylıkla
söyleyebiliriz. Bu yüzden İngilizler Simple grupta kısaltma yapmışlardır.
Simple Gruptaki Kısaltmalardan Doğan Zorluklar
Bir fiilin
isim hali ile birinci hali aynıdır. Simple Tense’lerde bu durum
karışıklığa yol açmaktadır.
-
To decrease: Azalmak
(verb) To book: Rezerve yapmak (verb)
-
The decrease:
Azalış (noun) The book: Kitap (noun)
Bu zorluğu gidermek için simple cümlelerde üçüncü tekil şahıslarda temel fiile “s”
takısı getirilir. Bu durum isimlerin tekil-çoğulu ile ters ilişkilidir. ”s” takısı
kelimenin isim değil; fiil olduğunu gösterir.
This decrease:
This tekildir. Decrease’de “s” takısı yok.
O zaman bu isimdir diyoruz. (Bu azalış)
This decreases:
This tekildir. Decrease’de “s” takısı vardır.
O zaman bu fiildir diyoruz. (Bu azalma)
O halde şimdi simple zamanlara gidebiliriz.
1 .) The Simple Present
Tense: (Geniş zaman): Ali speaks. (Ali konuşur)
Not: Simple present’te
“do” kısaltılır. Eğer düz olumlu cümlede
“do” varsa, bu vurgu için kullanılır.
|
İNGİLİZCE DE ZAMANLAR |
I do believe. (Tabi ki inanıyorum)
2.)
The Simple Past Tense (Dili geçmiş zaman)
I did
speak. (konuştum)
Did, do’nun
ikinci halidir. Simple past tenste yardımcı fiil kısaltılınca,
kendisine uygulanan ikinci hale getirme temel fiile uygulanır. Yani temel fiil ikinci halde yazılır. Kısaltılmış
şekliyle yazacak olursak;
I spoke şeklinde olur.
Fiillerin
ikinci halinin kullanıldığı tek yer Simple Past Tense’
dir. V2 kullanıldığından
isim ile karıştırma problemi de kalmıyor.
Eğer bu tense’ de did kullanılsa simple present tense’de olduğu
gibi anlamı pekiştirmek içindir. Olumsuz, soru ve olumsuz soru cümlelerinde “did” yardımcı fiili kullanılır. Did’in cümlede olması durumunda temel
fiil daima V1 halinde yazılır.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------011111111111111111
Çarşamba 08. 12. 1999
1.)
The Future Tense: (Gelecek zaman)
İngilizcede
Future, bir zaman olarak kabul edilmez. Çünkü gelecekte olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli değildir.
Bu sebeple “Will” ve “Shall” aslında yardımcı
fiil değillerdir. Bunlar Modall’lar içinde düşünülür. Bu sebeple normalde;
I shall do
speak. (Konuşacağım)
You will do
speak
Şeklinde yazılmalıdır.
“Do” kısaltması yapıldığında,
fiil de birinci halde olduğu için diğer Simple gruplarındaki gibi karışıklık olmuyor ve
“Will” ve “Shall” sanki yardımcı
fiilmiş gibi görev görüyor. Bu şekilde “–ecek, acak” anlamını temel fiile yükleyerek gelecek zaman anlamını katıyor. |
İNGİLİZCE DE ZAMANLAR |
Burada önemli bir nokta da şudur: Cümleyi olumsuz veya soru yaparken Simple grubunun yardımcı fiili olan “Do” yu çağırmaya gerek yoktur. Çünkü bu görevi yardımcı
fiil rolü üstlenen “Will” ve “Shall” görür.
Modal matığı da bu şekildedir. Yani aslında modal’ların kullanımında
da normalde “Do” yardımcı fiili vardır
ve kısaltma yapıldığı için direkt olarak modal’dan sonra temel fiil birinci haldedir.
PRONOUNS
Pro:...nın yerine, ileriye. Noun: İsim (gramatikal olarak)
Bu yüzden
“Pronoun” ifadesi ismin yerine geçen yani zamir demektir.Şimdilik
özne olan ve nesne olan zamirleri göreceğiz. |
|